Hakkımızda

Bir zamanlar Ege’nin sıcak rüzgarları arasında kök salmış bir ailenin öyküsüdür bu. Uzun yıllardır zeytin ve zeytinyağı içinde büyümüş, öğrenmiş ve genişlemiş bir ailenin ürünüdür Sis Oliva.

Ailemizin bu topraklardaki dördüncü nesli olarak hayatımızı sürdürdüğümüz şehirleri, mesleklerimizi bırakıp bu markayı yaratmamız, yürüyüşümüz sırasında tesadüfen karşılaştığımız bir zeytin ağacı sayesinde gerçekleşti. Bu ağacın dikkatimizi çekmesinin sebebi, birbirine sarılmış iki sevgili gibi görünen alışılmadık şekliydi. Biraz araştırdığımızda bu ağacın bin yıldan çok daha uzun bir süredir yaşadığını öğrendik. Bizans’ı, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunu ve ardından sona erişini görmüştü. Kurtuluş Savaşı’ndan O da tıpkı bizim gibi başı dimdik ayaklarının üzerinde çıkabilmişti. Kim bilir kim dikmişti O’nu ve kim bilir kimler onun meyvelerini yemiş, yağını içmişti. Üstelik O tek de değildi, O’nun gibi pek çok “anıt ağaç” sayılabilecek zeytin ağacı vardı bahçemizde. Ailemizdeki diğer nesiller de aynı bizim gibi onlara dokunmuş, gövdesini okşamıştı. Çok etkilenmiştik. Ama bu bize aynı zamanda sorumluluk da yüklüyordu. Bu ağaçları hızla yaklaşmakta olan betonlaşmadan korumalıydık.

İki kardeş hemen kolları sıvadık ve işe giriştik. Zaman içinde köydeki sorunlar da belirmeye başladı. Hasat zamanı zeytinliklerde çalışacak işçi bulmakta zorlanıyorduk. Köyümüzün nüfusu yaşlanmıştı ve çalışmak istemiyorlardı. Genç nesil büyük şehirlere göç ediyordu, tarlalarda bahçelerde çalışmak yerine oradan kaçarcasına uzaklaşıyorlardı. Köydeki gerçek nüfus azalmaktaydı. Ama bir yandan da köyün çeperlerinde yeni inşa edilen siteler, büyük şehirlerden gelen sakinlerini ağırlamaya başlamıştı. Tarımdan hayatını sürdürmekte zorlandığı için kendi bahçelerini değerlerinin çok altında satan veya müteahhitlerle anlaşan köylülerin sayısı gittikçe artmaktaydı. Bugün kahvede oturup çay içen köylülerden hangisiyle konuşsanız aynı cevabı alırsınız. “Bu zeytinlikleri satmadığımız sürece hiçbir değeri yok

Fark ettik ki ağaçlarımızı korumamız için önce köyümüzü korumamız gerekiyor. Burada tıpkı yüzyıllar önce olduğu gibi sürdürülebilir bir yaşam kurmak zorundayız. Sonraki nesli burada güzel bir gelecek olduğuna inandırmak ve bunun gerçekleşmesi için hep birlikte çalışmak ve kenetlenmek zorundayız. Yapılacak daha çok işimiz ve sevgiyle büyütecek çok ağacımız var.

Sis Oliva Ailesi

Shopping Cart
Scroll to Top